Kültürel Aracılar, İstanbul Maltepe'deki Gülsuyu-Gülensu mahallelerinde harekete geçmeyi seçti. Bu seçimde, yoğun saha ziyaretleri, mahallenin aktörleriyle yapılan görüşmeler ve Ekim 2008-Mart 2009 tarihleri arasında yapılan, mahalle arkaplanına yönelik ön araştırmalar belirleyici oldu. Kültürel Aracılar inisiyatifine en çok ilgi gösteren ve hoş karşılayan Gülsuyu ve Gülensu, diğer mahallelere kıyasla öne çıktı.
Gülsuyu-Gülensu, E-5 otoyolunun kuzeyinde, İstanbul’un doğusundaki Maltepe'de yer alıyor. Bu mahalleler, 1960’ların başında Doğu Anadolu’dan (Erzincan, Sivas, Tunceli) gelen göçmen topluluklar tarafından enformel olarak kuruldu. Çok geçmeden gecekondular hızla çoğalarak tüm yamaçları örten yoğun dokulu bir halı görüntüsü çizmeye başladılar ve mahalleler zaman içinde kentin karmaşık yapısı içinde bir yer edinerek bağımsız yerel bir kimliğe sahip oldular. Bu mahallelerde 1970’lerden beri görülen yerel aktivizm ve dayanışma ağları, hâlâ varlığını koruyan, kendine özgü bir sosyal doku ortaya çıkardı. Bu doku aynı zamanda, doğaçlama ve minimum araçlar kullanmaya dayalı alternatif kültürel altyapıların inşa edilebilmesi için model olarak, İstanbulluların yenilikçiliği, yaratıcılığı ve kolektif azmine dair ipuçları sunan zengin bir kolektif pratikler yelpazesini de kapsıyor. Belediye planlamalarının bugünkü hedefi, depreme karşı emniyetli bir bölgede bulunan ve Marmara Denizi ve Prens Adaları’nın benzersiz bir manzarasını sunan mahallenin en yüksek emlak değerinden rant elde etmek. Eğer planlar gerçekleştirilirse, her iki mahalledeki yerleşimlerin yerine yeni ve lüks konutlar getirilecek ve mahalle sakinleri yerlerinden edilecek.
2009 yılının Mart ayındaki belediye seçimleriyle yerel yönetim değişmiş, bu da kentsel dönüşüme dair radikal görüşün yerini, sosyal olarak daha kapsayıcı ve organik olan bir görüşün alacağı umudunu beraberinde getirdi. Semt sakinleri, yerel belediye ile olan ilişkilerini yeniden tanımlama sürecinde olduklarından, radikal muhalefet biçimi ve protestolardan, mahallelinin yönlendirebileceği, alternatif planlama süreci önerisine kadar uzanan bir yelpaze içinde, yer yer hararetli ve çekişmeli olan sayısız tartışmanın içine girdiler. İlk adım olarak mahalle, planlama sürecine öncülük edecek, kitleler tarafından demokratik olarak desteklenen bir temsilciler heyeti oluşturmak için yerel sokak temsilcilerini seçme sürecine girdi. 

Eklemlenebilir Müdahaleler























"Envanter" Atölye Çalışması
Gülsuyu ve Gülensu’daki, mekân müdahalesine dair ilk çalışma, 2-9 Mayıs 2009 tarihleri arasında Staedelschule – Hochschule für Bildende Künste (Frankfurt am Main), İstanbul Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin öğrencileri ve yeni mezunları, ayrıca mahalle aktörleriyle birlikte gerçekleştirilen bir uluslararası bir atölye çalışmasıydı. Sekiz günlük süreç içinde, katılımcılar karışık gruplar halinde semtin mevcut “aracılık” biçimlerini soruşturdular. Katılımcılar, karışık olarak altı gruba ayrıldılar ve her biri biçimsel bir “kültür kurumu” modelinin tek bir programına odaklandı: Etkinlikler, Koleksiyon, Arşiv, İletişim, Kütüphane ve Ofis olmak üzere altı ana başlık altında, mahallede bulunan, görünen-görünmeyen, resmî-gayrıresmî, sabit-değişken “aracılık” modelleri saptanmaya çalışıldı.

Proje ekibi Temmuz’dan bu yana,  mahalledeki mevcut kültürel altyapıya “eklemlenebilir” müdahalelere yönelik altı kavram üzerine çalışıyor. Her bir “aracılık aracı”, Etkinlikler, Koleksiyon, Arşiv, İletişim, Kütüphane ve Ofis olmak üzere altı kapsamlı temaya denk düşüyor. Bu altı kavram, şüphe uyandırmak, fikir çatışmalarını tetiklemek ve Gülsuyu-Gülensu’daki kültürel üretiminin gelecekteki rolü ve biçimi üstüne daha stratejik tartışmalar başlatmak için tasarlandı. Araştırma, tasarım ve uygulamaya geçiş sürecinde, seçilen kültür kurumları ve mahalledeki diğer aracılarla ortaklıklar kuruldu.
"Envanter" atölye çalışmasının ardından geçici bir proje üssü kuruldu: eski bir dükkân kiralandı. Tüm tadilat işleri, Frankfurt ve İstanbul'dan öğrenciler, mahalle esnafı ve aynı zamanda mahalle sakinlerinden gönüllülerin işbirliğiyle proje ekibi tarafından yapıldı. Öncelikli tadilat işleri Temmuz’da tamamlandıktan sonra “Gülsuyu-Gülensu Dükkânı" artık mahalleliyle etkileşim, araştırmalar ve deneme mahiyetindeki müdahalelerin test edilmesi için bir anahtar araç ve platform haline gelmiş oldu. 
Mahallenin merkezinde yer alan Dükkân, projenin mahalledeki görünürlüğünü sağlama ve yerel ahali ile güvene dayalı bir ilişki kurma yolunda en önemli araçlardan biri oldu.  Mekân, 24 Temmuz 2009 tarihinde kukla grubu Kurmalı Salyangoz'un gösterisiyle açıldı.
Gülsuyu-Gülensu Dükkânı, yoldan geçenlerle ya da davet edilerek tanışılan mahalleliyle birlikte Gülsuyu-Gülensu'nun geçmişinin biriktirileceği bir mekân olarak hizmet veriyor. Mahalleliden toparlanacak olan bu arşiv, yerleşim yerinin geçmişine ilişkin 50-80 ve 90’lara ait fotoğraf ve belgelerle mahallenin olası anlatısını ortaya çıkaracak.
Kapsamlı bir alternatif planlama sürecinin yürütülmesi, mahalleliyi kitlesel olarak harekete geçirecektir, bunun için de, lojistik planlama, toplantılar ve tartışmalar vb. için mekânlar gereklidir. Bu sürecin uzamsal, toplumsal ve örgütsel tasarısı nasıl yapılmalıdır? Kültürel Aracılar bu anlamda Dükkân'ın rolünün ne olabileceğini araştırıyor ve hassasiyetini elinden bırakmadan, hem bir buluşma mekânı olma hem de içerik oluşturma rolünü Dükkân'a atfediyor.
Gülsuyu-Gülensu Dükkânı tartışma, sunum ve etkinlikler için bir buluşma yeri işlevi görüyor. Dükkân, mahalle hakkında bilgi sahibi olmak ve mahalleliler ile yakın ilişkiler kurmak isteyen konuk sanatçılar için de bir katalizör ve üs hizmeti görmeye başladı. Aynı zamanda, mahalle sakinlerinin çoğu “dışardan gelenler”le tanışma ve sohbet etme olanağına sahip olmaktan memnuniyet duyuyorlar.
Ayla sokak no. 90’ın kısa hikâyesi 
Bugün 70 yaşında olan Sabire Hanım ve eşi Haydar Sezgin'in, 40-45 yıl önce tuğlaları sırtlarında taşıyarak inşa ettikleri bu dükkân, önce bir otomobil garajı daha sonra ise tuhafiyeci olarak kullanılmıştır. Sivas'tan Üsküdar'a oradan da Gülensu'ya ilk geldiklerinde toprak arsanın üzerine briket kullanarak yaptıkları gecekondunun ardından bu garaj inşa edilmiş. Bir zaman sonra gecekonduyu yıkıp, arkadaki çok katlı binayı yaptırmışlar. Ustalar "işi bilmedikleri" için dükkânın zeminini hatalı yapmışlar. Daha sonra dükkân birahane olarak kiralanmak istenmiş fakat tutmak isteyen kişi "burada masa durmuyor" demiş. Bu, Sabire Hanım'ın "kafasına işlemiş" ve bir usta tutmuş, yere beton atılmış. 


Yapım Aşamaları